“`html
LEFKOŞA – Yunanistan’da geçtiğimiz hafta meydana gelen iki kadın cinayeti, ülke genelinde şok etkisi yarattı. Muhalefet partisi SYRIZA, hükümete, kadın cinayetlerinin hukuki tanımının yapılması ve bu tür olayların önlenmesi adına acil önlemler alması gerektiğini hatırlattı. 2024 yılı içerisinde meydana gelen 15 kadın cinayeti, Yunanistan’daki kadına yönelik şiddet sorununu bir kez daha gündeme taşıdı.
BAŞKENTTE ŞİDDET: BİR KADIN HAYATINI KAYBETTİ
Efimerida ton Sintakton gazetesinin aktardığına göre, başkent Atina’nın Ampelokipi bölgesinde 39 yaşındaki bir adam, 32 yaşındaki eşini çekiçle öldürdüğünü itiraf etti. Olayın ardından, cesedi bir hafta boyunca evin çatısında saklayan zanlı, komşuların yoğun koku şikayeti üzerine yakalandı. İlk değerlendirmelere göre, çiftin iki çocuğunun cinayet anında okulda bulunduğu bilgisi edinildi. Zanlının cinayeti kıskançlık nedeniyle işlediğini savunduğu öğrenildi. Bu olay, Yunanistan’da 2024 yılı içinde kaydedilen 15. kadın cinayeti oldu.
BİR HAFTADA İKİ KADIN CİNAYETİ: SELANİK’TE BİR KADIN YAŞAMINI KAYBETTİ
Atina’daki cinayetten birkaç gün önce, 2 Aralık’ta Selanik’in Aggelohori kasabasında bir başka kadın cinayeti gerçekleşti. Yunan medyasının bildirdiğine göre, 46 yaşındaki bir Arnavut vatandaşı, 60 yaşındaki eşini bilinmeyen bir nedenle çıkan tartışma sonucunda bıçaklayarak öldürdü. Müdahaleye çalışan 29 yaşındaki üvey oğlu da bıçaklı saldırıya uğrayarak yaralandı; ancak hastaneye kaldırılan gencin durumu stabil. Bu cinayet, son dört yılda kaydedilen 82. kadın cinayeti olarak tarihe geçti.
POLİS ORGANİZASYONUNDA TACİZ İDDİASI: AMİR AÇIĞA ALINDI
Kadına yönelik şiddet yalnızca sivil hayatta olmamakla birlikte, polis teşkilatı içerisinde de rahatsız edici durumlar yaşanıyor. Selanik’te, bir karakol amiri, karakolda görevli bir kadın memura cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla açığa alındı. Mağdur polisin eşinin şikayeti üzerine başlatılan soruşturma sürecinde, amirin cinsel içerikli bir oyuncak ve bıçak gösterdiği belirtildi. Açığa alınan amir hakkında dava açılmasına rağmen duruşma ertelendi ve amir serbest bırakıldı.
‘HER GÜN 40 KADIN ŞİDDETE MARUZ KALIYOR’
Yunanistan genelinde kadına yönelik şiddet, Kamu Düzeni Bakanı Mihalis Hrisohoidis’in aile içi şiddetle alakalı yaptığı açıklamalar ile yeniden gündeme geldi. Hrisohoidis, yılın ilk on ayında 11,300 kişinin aile içi şiddet olayları nedeniyle gözaltına alındığını, her gün yaklaşık 40 kadının partnerleri tarafından şiddete maruz kaldığını duyurdu.
PASOK: ŞİDDET, HER KADINI ETKİLİYOR
Art arda yaşanan kadın cinayetleri, Yunanistan’daki siyasi tartışmalara da etki etti. Ana muhalefet partisi PASOK-Kinal Hareket Değişim Rodop Milletvekili ve İnsan Hakları Sorumlusu Ahmet İlhan, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, kadına yönelik şiddetin yaş, etnik köken ya da sosyal sınıftan bağımsız olarak tüm kadınları etkileyen evrensel bir sorun olduğunu vurguladı. Şiddetin, toplumsal eşitsizlikler ve cinsiyet ayrımcılığının köklü bir sorunu olduğunu ifade eden İlhan, bunun yalnızca bireysel değil, derin değişiklikler gerektiren global bir sosyal adaletsizlik olduğunu belirtti.
Avrupa’da aile içi şiddetin endişe verici düzeylerde olduğunu dile getiren İlhan, Avrupa Komisyonu verilerine atıfta bulunarak, her üç kadından birinin hayatları boyunca fiziksel ya da cinsel şiddete maruz kaldığını, kadınların yüzde 22’sinin partnerleri tarafından fiziksel veya cinsel şiddet kurbanı olduğunu açıkladı. Covid-19 pandemisi ve uygulanan kısıtlamaların, şiddet vakalarında kayda değer bir artışa neden olduğuna dikkat çekti; 2020’de Yunanistan’da aile içi şiddet şikayetlerinin önceki yıllara göre yüzde 40 oranında yükseldiğini bildirdi.
İlhan, devletin sadece suçluları cezalandırmakla kalmaması gerektiğini, kadınları koruyacak yeni mekanizmalarla adalet ve yasaların güçlendirilmesini gerektiğini belirtti. Aile içi şiddetle mücadelede siyasi irade ve yasa uygulamalarının önemine değinen İlhan, failler için daha ağır yaptırımlar uygulanması, mağdurlara yönelik destek yapıları oluşturulması, şiddet belirtilerinin tanınması ve önlenmesi için eğitim ve farkındalık çalışmalarının artırılması gerektiğini kaydetti.
SYRIZA: KADIN CİNAYETİ TANIMI HUKUKİ OLARAK TANINSIN
Eski ana muhalefet partisi SYRIZA, Atina’da meydana gelen yeni cinayetle alakalı yaptığı açıklamada, hükümeti kadın cinayetleri konusunda hızlı ve somut adımlar atmaya davet etti.
Parti, ‘kadın cinayeti’ ifadesinin resmi olarak tanınması gerektiğini vurgulayarak, “Hükümet, geri kafalı söylemleri bir kenara bırakmalı ve derhal kadın cinayeti tanımını hukuki bir dayanağa kavuşturmalı, aile içi şiddet mağdurlarına destek mekanizmalarını güçlendirmeli ve kadınların toplumda kendilerini özgür, güçlenmiş ve eşit hissetmeleri için gerekli tüm önlemleri almalıdır” ifadesini kullandı. SYRIZA, bu konudaki çeşitli önerileri hükümete sunduklarını ve hemen harekete geçilmesi gerektiğini belirtti.
YUNANİSTAN’DA KADIN CİNAYETLERİ: ARTAN VAKALAR VE ÇÖZÜM ARAYIŞLARI
Yunanistan, son dönemlerde artan kadın cinayetleri nedeniyle sarsıcı bir tablo ile karşı karşıya. Kısa süreli aralıklarla meydana gelen cinayetler, ülke gündemini derinden etkilerken, kadınların güvenlik ve hakları hakkında tartışmaları körüklüyor. Özellikle 2024 yılı içerisinde yaşanan kadın cinayetlerinin sayısındaki artış toplumsal tepki oluşturdu. Bu cinayetlerin çoğunda faillerin eşler veya eski partnerler olması, aile içi şiddetin ve kadına karşı nefretin boyutlarını gözler önüne seriyor.
Kadın cinayetlerindeki artış, Yunanistan’daki mevcut yasal düzenlemelerin ve koruma mekanizmalarının etkinliği hakkında soru işaretleri oluşturuyor. Uzmanlar, şiddet mağduru kadınların korunması ve faillerin caydırılması adına daha kapsamlı tedbirler alınması gerektiği konusunda hemfikir. Bu bağlamda, uluslararası anlaşmaların ve özellikle İstanbul Sözleşmesi’nin önemi yeniden gündeme geliyor.
Yunanistan, 2018 yılında kadına şiddetle mücadele için kapsamlı bir çerçeve sunan İstanbul Sözleşmesi’ni imzalayarak uluslararası taahhütlerde bulunmuştu. Ancak, bu sözleşmenin uygulanmasındaki sorunlar ve eksiklikler, kadın cinayetlerinin engellenmesinde yeterli olmayabiliyor.
Son dönemde yaşanan kadın cinayetleri sonrası, Yunanistan’da İstanbul Sözleşmesi’nin tam anlamıyla uygulanması ve şiddet mağduru kadınların korunması adına daha etkili mekanizmaların hayata geçirilmesi konusundaki talepler artış gösterdi. Siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve kadın hakları savunucuları, hükümeti bu konuda harekete geçmeye çağırıyor. Kadın cinayetlerinin önlenmesinde sadece yasal tedbirlerin değil, aynı zamanda toplumsal farkındalığın artırılması, cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve şiddeti normalleştiren yaklaşımların değiştirilmesi de önem taşıyor.
“`