Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, en düşük emekli maaşına yapılacak artışı yasalaştırması tatilini erteledi. Siyaset arenası ise gerilimli bir süreçten geçiyor. CHP’nin kurultayının geçersiz kabul edilip edilmeyeceği konusundaki dava öncesinde siyasi kulisler karmaşık bir hal aldı. Kemal Kılıçdaroğlu’na yakın milletvekilleri ise 15 Temmuz’da iktidara gelecekleri iddiaları üzerinde hazırlıklar yapıyor. Hatta “paralel genel merkez” konuları dahi gündemde. Diğer yandan, Cumhur ittifakı tarafında da bölünmüşlük söz konusu. Siyasi kulislerde her taraftan iddialar yükseliyor. Ancak gerçek olan şu ki, Türkiye’de finansal piyasalar bu davayı merakla bekliyor. Borsa bile duruşmayı bekliyor.
Bugün çalışma saatleri başladığında siyaset ve ekonomi aktörlerinin odak noktası Ankara’daki yargılama olacak. CHP’nin son kurultayıyla ilgili açılan davada alınacak karar merakla bekleniyor. Herkes bu konuda ne olacağını merak ediyor. Biz ise konunun hukuki yönleriyle ilgilenmeyeceğiz, zira bu konu zaten çok tartışıldı. Siyasi ve ekonomik açıdan duruma biraz daha yakından bakacağız. İnsanlar ne istiyor?
Genel başkan Özgür Özel, “Bu dava son değil, süreç odaklıdır” düşüncesinde ısrar ediyor. Ancak tüm gelişmeleri yakından takip ediyor, her türlü hazırlığı da zamanında yapıyor. Özel, parti içi olayları ve partiye yönelik saldırıları İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu ile sık sık görüşerek değerlendiriyor. Ayrıca, Kılıçdaroğlu’nun durumu da oldukça kritik. Partiyi kayyuma bırakmayacağını açıklaması partide ve toplumda dalgalanmalara yol açtı. Bazı milletvekilleri de Kılıçdaroğlu’nun konumunu ortalık karışmadan geri almak için Temmuz ortalarını işaret ediyor. Mahkemenin vereceği karar hala belirsizliğini korurken.
İKTİDAR DURUMU NASIL?
CHP’ye karşı açılan dava, hukuki tartışmalar, özellikle de AKP’yi içeride ve dışarıda zor durumda bırakıyor. AKP’nin uluslararası alanda hukuk konusundaki itibarı oldukça kötü. Son olarak ABD, CHP davası sebebiyle Türkiye’yi üçüncü dünya ülkesi ilan etti.
Bir de AKP içinde konuşulan, herkesin dilinde olan fakat kimse yazmak istemeyen bir gerçek var. Cumhur ittifakı CHP davası konusunda bölünmüş durumda. Konuşulan şu: Efkan Ala ve Numan Kurtulmuş, ekonomik endişeler sebebiyle davadan hoşnut değiller. İddialara göre düşüncelerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iletti. Ancak Erdoğan’ın danışmanı Mehmet Uçum’un bu konuda farklı bir bakış açısına sahip olduğu ve CHP’nin mevcut lideri Özel’i istemediği iddia ediliyor. Başka bir iddiaya göre, genel başkan değişikliğini en çok isteyen parti MHP. Erdoğan ise CHP’nin bulunduğu noktadan gayet memnun. Meydanlarda, “Butlan, tam butlan” diye sesleniyor. Muhtemelen Erdoğan, CHP’yi saf dışı bırakmayı düşünüyor ve kimin liderliğinde olduğuyla ilgilenmiyor.
EKONOMİNİN ETKİSİ
CHP’ye yönelik saldırılar sonucunda İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla ekonomi ciddi bir sarsıntı yaşadı. Şimdi tahvil faizleri istenilen yönde kıpırdamaya başladı. Ancak piyasaların gözü bugün yapılacak duruşmada olacak. Eğer CHP’nin mevcut liderliği değiştirilirse, durumun boyutları tahmin edilemez ancak finans uzmanları bu durumun ekonomide yeni bir sarsıntıya neden olabileceğini belirtiyor. Ancak ülkede hakim olan korku nedeniyle kimse sesini çıkarmıyor. Bu nedenle süt üreticisi zarar edip, turizm sektörü durgunluğa gömülüyor.
Kimseyi neyin beklediği belli değil, ancak herkesin beklentisi farklı bir tarihe ertelenebilir.
Üzerinde pek fazla düşünülmeyen bir konu daha var: “CHP istenilen hale getirilse bile toplumda AKP ve MHP’ye karşı tepki azalır mı?” Şu an için buna dair bir cevap yok. Eğer CHP’nin zayıflatılma süreci tamamlanırsa, o zaman ne olacağına bakılacak. Türkiye’nin dikkati bugün mahkemede olacak.
