Eski bir Mısır el yazması üzerine karalanmış olan bu parşömen, İsa’nın henüz bir çocukken “serçelerin canlanması” olarak bilinen bir mucize gerçekleştirdiğini ortaya koyduğu belirtildi.
2 bin yıllık parşömende yazılanlar, o dönemde beş yaşında olduğu öne sürülen İsa’nın, “kil güvercinleri canlı kuşlara dönüştürdüğünü” iddia ediyor.
“İkinci mucize” olarak da anılan hikâyenin 2. Yüzyıl civarında Thomas İncili’nin bir parçası olarak yazıldığı düşünülmektedir.
Ancak, yakın zamanda keşfedilen parşömen üzerindeki el yazısının acemiliği, araştırmacıları bunun 4. ya da 5. yüzyıl Mısır’ında bir çocuk tarafından yazıldığına inandırmıştır.
Söz konusu parşömen, Almanya’nın Hamburg kentindeki Hamburg Devlet ve Üniversite Kütüphanesi’nde duruyordu ki, uzmanlar metinde İsa’nın adını tespit etti.
Humboldt-Universität zu Berlin (HU) tarafından yapılan açıklamada, bunun “araştırma alanı için önemli bir keşif” olduğu belirtildi.
HU Hıristiyanlık ve Antik Çağ Enstitüsü’nden papirolog Dr. Lajos Berkes, “El yazısı çok beceriksiz göründüğü için özel bir mektup veya alışveriş listesi gibi günlük bir belgenin parçası olduğu düşünülüyordu. İlk olarak metindeki ‘İsa’ kelimesini fark ettik. Ardından, dijital ortama aktarılmış diğer papirüslerle karşılaştırarak harf harf deşifre ettik ve bunun günlük bir belge olamayacağını hemen anladık” dedi.
Thomas İncili’ne göre, İsa henüz beş yaşında bir çocukken babası Hz. Yusuf (Hristiyanlığa göre) onu bir derede oynarken yumuşak kilden 12 serçeyi şekillendirirken yakalar. Yusuf, oğlunun ne yaptığını fark ettiğinde onu azarlamış ve kutsal bir dinlenme ve ibadet günü olan Şabat’ta neden çamur şekillendirdiğini sormuş.
“KİL FİGÜRLERE CANLI KUŞLAR GİBİ UÇMALARINI EMRETTİ”
Belçika’daki Liege Üniversitesi’nden Profesör Dr. Gabriel Nocchi Macedo, Daily Mail’e verdiği demeçte, buna karşılık İsa’nın kil figürlere “canlı kuşlar gibi uçmalarını” emrettiğini söyledi.
Daily Mail, parşömen parçasının 10×12 cm ölçülerinde olduğunu ve Thomas İncili’nden popüler bir dini hikayenin toplam 13 satırını içerdiğini ekliyor.
Beceriksiz el yazısının yanı sıra, düzensiz çizgiler gibi diğer işaretler de araştırmacıları hikayenin muhtemelen bir okulda veya dini bir toplulukta sınıf alıştırmasının bir parçası olarak yazıldığına inandırdı. Ancak, Hamburg’daki kütüphanenin eline tam olarak ne zaman geçtiği bilinmemektedir. Yine de Dr. Macedo, 2001 yılından sonra envanterinin çıkarılmış gibi göründüğünü söyledi.
Papirüsün koleksiyonun orijinal çekirdeğine ait olabileceğine ve 1906 ile 1913 yılları arasında Alman Papyruskartell aracılığıyla edinilmiş olabileceğine inanıyor.
Macedo, “(Koleksiyon) daha sonra 1939’a kadar bireysel satın almalarla zenginleşti. Ya da 1990 yılında Berlin’den korunmamış papirüslerle dolu bir kutu içinde geldi” dedi.