(ANKARA) – CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Buraya gelirken mayıs ayının ilk anketi geldi. İlk anketi gördük, müjdeler olsun ki CHP yine birinci parti. ve kurulduğu günden bugüne, ilk kez Mayıs 2024’te emeklinin sesini duymayanlar, öğretmeni kandırıp da atamayanlar, mülakatı söz verip de kaldırmayanlar, yoksula kemer sıktırıp zenginin servetine servet katanlar; ilk kez yüzde 30’un altındalar” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Özel’in konuşmasından, öne çıkanlar şöyle:
” Hükümet, sürekli kendi ilan ettiği ekonomik tahminleri, hedefleri tutturamadığını kademe kademe itiraf edip sürekli revize etmekle meşgul. Orta Vadeli Program’da (OVP), enflasyon yüzde 33’tü bu yıl için. Sonra 36 çıkardılar. Şimdi 38 olarak geçen hafta bir kez daha revize ettiler. Enflasyonla mücadele edemedikçe dar gelirlinin yüzünü güldürmek yerine onlara kemer sıktırmaya, emekliyi perişan etmeye devam ediyorlar. ‘Kamuda tasarruf’ adı altında memurun servisiyle uğraşıyorlar. Öğretmenin atamasını yapmamayı marifet sayıyorlar. İşsize, kamuda iş vermeyeceklerini üç yıllığına ilan ediyorlar. Ama bir yandan da geçtiğimiz hafta köprü ve otoyollara son beş ayda ikinci kez zam yaptılar. 1 Ocak itibarıyla kamuya ait köprülere yüzde 76; yap-işlet-devret köprülerine, otoyollarına yüzde 50 zam yapmışlardı. 16 Mayıs günü, kamuya ait köprülere bir 60 daha, yap-işlet-devretlere de bir 40 daha yaptılar. Sadece beş ayda, kamuya ait köprülere yüzde 181; yap-işlet-devretlere yüzde 110 zam geldi.
“Krediyi ödeyemiyor, bir de faizini iki katına çıkarıyorlar”
‘Enflasyonu düşeceğiz’ diye asgari ücrete zam yapmamaya kalkanlar, emekliyi 10 bin liraya muhtaç bırakanlar, ‘Üç yıl boyunca emekli olan kadar memur alacağız’ deyip milyonlarca işsizin, milyonlarca KPSS’de dirsek çürütenin umutlarını tüketenler; köprülere, yollara yüzde 181 zam yapıyorlar. Sonra da enflasyonla mücadeleden bahsediyorlar. Bir yandan esnafın kredileri var, Esnaf Kefalet Kooperatiflerinden alınan. O kredilerin kimi COVID’de alınmış, kimi COVID sonrası ödeyememiş, o krediler yenilenmiş, o kredilerin faizlerine geriye dönük zam yaptılar; ödemeleri geriye dönük attırdılar. O günlerde yüzde 7 buçuk faizle kullandırılan krediyi yüzde 17’ye; yüzde 12 faizli krediyi yüzde 24’e; yüzde 15 olanı 29’a çıkardılar. Zaten ödenemiyor. İşler tıkırında olsa kredi ödenecek. Kredi ödenemiyor, bir de faizini iki katına çıkarıp esnafın beline bir kazmayı da bunlar vuruyorlar. Sonra diyorlar ki ‘imzayı atarken dikkat edeydin.’ Orada ‘değişken faizli’ yazıyordu. ‘Faizler değişti, böyle ödeyecekler.’
“Bu iktidar, 31 Mart’ta mesajı alamamış. Sarı kartı görmüş ama esnafa faul yapıyor”
Peki aynı günlerde, kamu bankalarından, Ziraat Bankası’ndan çiftçiye değil, yandaş müteahhite yüzde 8 buçukla kredi verdiler. O parayı alan multi milyonerler, multi milyarderler gittiler; yat aldılar, kotra aldılar, araba aldılar. Hatta hiç çekinmeden Ziraat Bankası’ndan çektiler, filanca özel bankada yüzde 40 faize koydular. Yüzde 8 ödeyecekleri faizi, 40 ile bizden tahsil ettiler. Yüzde 32’yi cebe koydular. Onlara değişken faiz uygulayan yok. Ödeyemezse Kredi Garanti Fonu’na (KGF) tabi. Bu parayı bu şartla Ziraat Bankası çiftçiye vermedi. Yandaş müteahhite verdi. Bir vezneden verdiler, öbür vezneden vadeli hesap açtılar. Halkbank, esnafa vereceği krediyi bunlara verdi. Böyle bir yaklaşımı kabul etmiyoruz. ve bütün esnaflara, AK Partilisine, MHP’lisine, hangi görüşten olursa olsun şunu hatırlatıyorum: Sen aynı oranda aldığın krediyi, yüzde 30’larda öderken senin 50, 100, 1000 katın zenginler, aldığı faiz oranından ödüyorlar. Onlar ana parayı çoktan çıkardılar. Kazandığı faize faiz alıyorlar. Ama sana bu muameleyi yapıyorlar. Demek ki neymiş? Bu iktidar, bu hükümet, bu Cumhur İttifakı, 31 Mart’ta mesajı almamış, sarı kartı görmüş, hala esnafa faul yapıyor. Hesabını siz görürsünüz esnaf kardeşlerim.
“Saraçhane’de öğretmenler azdı çünkü sizin tarafınızdan sindirildiler”
Yerel seçimlerde sesini en çok yükseltenler, ilk başta meydanlarda pek azken son mitinglerimizde yüzde 80’lere varanlar, 10 bin lira maaşa mahkum edilen emeklilerdi. Emekli, neredeyse açlık sınırının yarısını alıyor. İki emekliye verilen maaş, bir kişiyi açlıktan kurtarmıyor. 10 bin lira veriyor; kiraya verirsen aç kal, karnını doyurursan sokakta kal hesabı yapıyorlar. Bir de üstüne Mehmet Şimşek, ‘Yüzde 25’lik kirayı artık tutmayalım, isteyen istediği gibi zam yapsın’ kafasına gelmiş. İşte o emeklilerle birlikte büyük bir mücadelenin sözünü vermiştik. Geçtiğimiz hafta, mitinglerimize gelen pankartlarını açan, atanamayan değil, atanmayan öğretmenlerle İstanbul’da, Saraçhane’de buluştuk. Bazı yandaş kalemler, bazı yandaş hesaplar, bazı yandaş kanallar ‘Saraçhane’deki miting zayıftı’ diyor. Bunlar atanmayan öğretmen. ’60 bin tane mülakata alacağım. Sadece 20 binini atayacağım’ demişsin o günden bir gün önce. Kameraya gireni atamayacağını onlar da biliyor. ‘KPSS’yi yüzde 50 alırım. Yüzde 50’sini mülakat puanıyla ben yazarım’ diyorsun. Yine de oraya koştular. Ellerinde dövizleriyle geldiler. ‘Azdılar’ diyor. Azdılar çünkü sizin tarafınızdan sindirildiler. Ama vicdanlarında, sosyal medyada hiç az değiller, hiç de az haklı değiller. Bütün Türkiye’ye de seslerini duyurdular.
“Pazar günü bütün emeklileri, emekçileri, emekliye sahip çıkan herkesi bekliyoruz”
Söz verdiniz, mülakatı kaldırmadınız. ’68 bin’ dediniz, atamayı 20 binde bıraktınız. ‘Müfredat, 10 yılda yaptık’ dediniz, yedi günde görüş istediniz. Öğretmenler, Saraçhane’de isyan ettiler. Bilmez miyiz, meydanı dolduralım CHP’lilerle. 39 ilçeden beşer otobüsü basalım, dolduralım. Sonra haber yaptırırsınız; ‘Atanamayan öğretmenler değil; CHP’li amcalar, teyzeler vardı’ diye. Halen daha bu mağduriyeti küçük göstermeye çalışıyorlar. El mi yaman bey mi yaman görmenin zamanı geldi. 26 Mayıs Pazar, yer Tandoğan Meydanı, saat 14.00, Türkiye’nin dört bir yanından emekliler geliyor. Şimdi emekliyle yüz yüze gelme zamanı geldi. Pazar günü, saat 14.00’te, Tandoğan Meydanı’na bütün emeklileri, bütün emekçileri, emeklilere sahip çıkan herkesi bekliyoruz. Eğer o meydanda beklenenden az insan olursa ‘Demek ki emekliler şikayetçi değilmiş’ diyecekler. Ben orada olacağınızı biliyorum. Her mitingde siz geldiniz, biz konuştuk. Dedik ki ’31 Mart günü, gösterin sarı kartı, mesajı alacaklar. Almazlarsa arkanızda değiliz, yanınızda değiliz; gerekirse önünüze düşeriz, hakkınızı alırız.’ O gün bugündür, o pazar bu pazardır.
“Gelen gelir, gelmeyenle de bir gün yürürüz”
Buraya gelirken mayıs ayının ilk anketi geldi. Nisan ayında Türkiye’de yapılan hiçbir ankette, birinci parti CHP’den başkası değildi. Hiçbir anket, nisan ayı boyunca AK Parti ile aramızdaki farkın kapandığını göstermedi, hepsinde açıldı. Mayıs ayında bütün anketler yine gelecek. İlk anketi gördük, müjdeler olsun ki CHP yine birinci parti. ve kurulduğu günden bugüne, ilk kez Mayıs 2024’te emeklinin sesini duymayanlar, öğretmeni kandırıp da atamayanlar, mülakatı söz verip de kaldırmayanlar, yoksula kemer sıktırıp, zenginin servetine servet katanlar; kurulduklarından beri ilk kez yüzde 30’un altındalar. Bu yüzden biz CHP olarak kendisine güvenerek; özgüvenli bir siyasetle ‘acaba ne derler’ diye değil, ‘biz söyleyelim. Duyan duyar, duymayana bir gün duyururuz’ diyerek; ‘Biz yürüyelim. Gelen gelir, gelmeyenle de bir gün yürürüz’ diyerek; ‘Biz anlatalım. İkna olan olur, olmayanı da bir gün ikna ederiz’ diyerek çıktığımız yolda; artık çok daha fazla ayak katıldı ayaklarımıza, ses katılıyor sesimize, kabuklar çatlıyor, yeni kulaklar işitmeye başlıyor söylediklerimizi. Biz kazanacağız, biz kazanacağız, biz kazanacağız. Atatürk’ün partisini ilk seçimlerde iktidar yapacağız. Yolumuz açık olsun.”
(BİTTİ)